Af, iktidarın iyi çocuklarına...

OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan 35, Sorumlu Haber Müdürü ve gazete yazarı Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç 37 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu. “Hukuk olsa bir gün dahi tutuklu olmamamız gereken bir soruşturmayla bizleri içeri attılar” diyen Pehlivan, “Bizleri cezaevinde tuttukları her gün, asıl dertlerinin suçlama konusu yaptıkları haber olmadığının kanıtı” diyor.

Terkoğlu ise infaz paketine dikkat çekerek, “İktidar her pakette örtülü aflarla ‘iyi çocuklarını dışarı çıkarıyor.’ Yıllar önce ‘onlar sizin iyi çocuklarınız, biz iyi çocuklarınız olmayacağız demiştim. Yine aynı fikirdeyim” ifadelerini kullanıyor

Günleri nasıl geçtığını anlattılar


Barış Pehlivan: Cezaevinde içim huzurlu. Çünkü neden hapiste olduğumu biliyorum. Ama güneşin kaçma şüphesi yok ve onu tutuklayamazlar, mutlaka doğacak. Yeterki boynumuzu eğmeyip, göğe bakalım.Deneyimli bir tutuklu olarak, koğuştaki düzenimi çabuk kurdum. Günün büyük bölümü kitap okuyarak ve yazarak geçiyor. Cezaevi kantininden satın aldığım küçük bir televizyonum var. Sabah sporundan sonra, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’yı, Halk TV’de Ayşenur Aslan’ı izliyorum. TRT 2’de de güzel filmler ve konserler oluyor tavsiye ederim.


Barış Terkoğlu: İyiyim. Öte yandan kötü olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Zira yazdıklarımız, fikirlerimiz nedeniyle buradayız. Bir intikam olarak bedenimizi, aklımızı cezalandırmaya çalışıyorlar. Haliyle hem ruhumuz, hem bedenimiz bir tür savaş alanı. Bu savaşı kazanmak için iyi olma mücadelesi vermeli, iyi olmalıyız.Burası benim için tanıdık bir yer. Gözaltı, savcılık, mahkeme yorgunluğundan çıkıp, buraya gelince garip ama bir oh diyorsun. İlk gün düzen kurmaya çalıştım. İkinci gün ise hayatımı buraya uydurmuştum.Temel ihtiyaçlar dışında günler, kitap, gazete okuyarak yazı yazarak geçiyor. Spor yapıyorum. Oturup sadece düşünmeye ayırdığım zamanlar var. Dışarıda bunu yapamıyoruz.


Hülya Kılınç ise yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: Cezaevindeki ilk günüm biraz şaşkın ve karışıktı. İlk kez tutuklanma ve cezaevi deneyimi yaşıyordum. Tutukluluk kararının ardından cezaevine sevk edilmeden hemen önce Barış Terkoğlu ile kısa bir sohbet etme fırsatımız olmuştu. Daha önceki cezaevi deneyimlerini anlatarak, bana kuralları ve gün içerisinde neler yapmam gerektiği konusunda önerilerde bulunmuştu. Bu önerilerin bana çok yardımı dokundu. Cezaevinde 1 aydır yalnız kalıyorum. En büyük sıkıntım ise sohbet edecek birilerinin olmaması ve dışarıdaki sevdiklerinizin sağlık durumları. Bizim yaptığımız şey gazetecilik. Tutuklu olmamız ise bu kararın siyasi olduğunun göstergesi.

Comments

Popular posts from this blog

HDP: AVM’lerin açılması ikinci dalgayı tetikler

Yanlış anlamalar felakete yol açabilir !!

İşçilerin nasıl çalıştığını anlattığı için işinden atıldı